Ladik ismi (Laodicea Combusta)’ya tekabül eder ki bir takım eski kaynaklarda Ladik “suhta” (yanık) olarak geçmektedir.Ancak bazı kaynaklarda geçtiği şekliyle bu isim tabiat zemini ile alakalı değildir. Arazi volkanik olmayıp, daha ziyade kireçlidir. Ladik “suhta” ismi muhtemel olarak eski çağlarda işletilmiş olan maden (civa) izabe ocaklarından iştirak etmiş (türemiş) bulunmaktadır. Cihannüma adlı eserde burası sahrah (düz ve işlek yol) üzerinde kurulmuş cami, han ve hamamlar bulunan bir kaza merkezi olarak bahsedilmektedir. Evliya Çelebi ise Seyahatnamesinde (II.390) buranın kendi zamanında celali ve cemali zulmünden bir kasabacık haline geldiğini söyler.
XIX: asırda buradan geçmiş olan bazı seyyahlar halkın örtü, halı, aba imalatı ile meşgul olduğundan bahsederler.Kasabamız içerisinde tarihi eserlerden (yazılı taşlar, pınar isimleri v.s) buranın Selefkiler, Romalılar ve Hitit’lerin egemenliği altında kaldığı, daha sonra Anadolu’nun fethi ile Selçuklular’ın hakimiyetine geçtiği kasabamızdaki cami, çeşme gibi tarihi eserlerden anlaşılmaktadır.